Tüm kişisel gelişim çalışmalarının özü insanın mutlu olması yönündedir ve gelişimimizi iki yönde destekler. Birincisi insanın kendi varlığını tanıması ve kabullenmesi ile ilgilidir, diğer yönü ise hayaller, hedefler ve fantezilerle. Yani biri sosyal yazılımken diğeri doğal yazılımdır..
Kişi bir kişisel gelişim çalışmasından çıktıktan sonra kendini daha mutlu hissedebilir. Eğer çalışmada gerçekten öz benliğini keşfetmişse öyledir de ve bu hayatının her alanına yansır, sürekli olur. Doğal yazılımına ulaşmıştır ya da en yakın noktadadır.
Ancak özünü bastırarak, bir başkasının kişiliğini, davranış modelini kendine örnek ediniyorsa bu bir maskeden ibaret olacaktır ki, buradaki kısa süreli ve geçici olur. Bu sosyal yazılımdır.
İnsanın tek bir amacı vardır: Mutlu olmak ve mutlu olmanın da iki türü var:
Biri zihnimizin yarattığı mutluluk ki, hedefler, hayaller ve arzularımızı içerir. Bunu istemek kadar insani ve doğal bir şey de olamaz ancak bunun kısa süreceğini ve hiçbir zaman tatmin olamayacağımızı baştan kabullenmek en iyisidir. Hepimiz hedeflerimiz için yaşıyoruz onlar olmazsa hayatın tadı da yok aslında, ama biliyorum ki, hepiniz de istediğiniz hedefe ulaşınca, bir süre sonra yenisinin peşinde koşuyorsunuz.
OSHO: “İnsan zihni sürekli bir tatminsizlik üretmeye programlıdır.” der. Aslında zihnimizde bu tatminsizlik duygusunu yaratan sosyal yazılımımızdır. Kozmik, kolektif bilinçaltından edindiğimiz, ailemizin de ilk kayıtlarını yüklediği yazılımlardır. Sosyal yazılım yani zihinsel düşünceler kendimizi sürekli dış dünyayla kıyaslamamıza dayanır. Çünkü zihin kendine bir referans noktası arar. Arar ki, nerde olduğunu nereye gideceğini bilsin. Dolayısıyla dış dünyaya bağlıdır Dış dünyaya bağlı mutluluklar kısa süreli ve geçicidir, tatminsizlik yaratır çünkü eksiklik üzerine kuruludur.
Diğeri ise doğal yazılımımızdır ve özümüzle ne kadar kaynaşır, bütünleşirsek o oranda yükselir ve güçlenir. Kendimizi tanımaya yöneliktir, fıtratımızdır. En yoğun yaşandığı zaman 0-6 yaş arasıdır. Yaşımız ilerledikçe doğal yazılım küçülmeye sosyal yazılım büyümeye başlar. Özümüzü keşfetmenin en iyi yolu çocukluk zamanlarımızı hatırlamaktır.
Ne yapardım?
Nelerden hoşlanırdım?…..
Şimdi hangilerini yapıyorum?
Bunlardan birini bile hatırlayıp yapmaya başlamak bizi yola çıkarır, mutlu hissettirir. Özden gelen mutluluk uzun sürelidir çünkü kaynak bize bağlıdır ve hiç tükenmez, deneyim ve hedeflerle uğraşmaktan çok bir olma halidir. Zihin gevşeyip, sakinleştikçe, düşüncelerden arındıkça içimizden yükselen hissi tanımamız kolaylaşır. Daha çok nefes ve meditasyon yaptığımız zamanlarda zaman zaman bu duyguyu yakalarız. Benim için son zamanlarda ZİYA AZAZİ ile yaptığım dönüş çalışmaları o noktaya gelmemi çok daha hızlı ve etkili kılıyor.(Tavsiye edilir!!!)
Mutluluğu daim kılan kısa sürelerle de olsa kendinle kalmaktır. Bu her şekilde olabilir yeter ki niyet edin şu geveze zihninizi susturmayı. Unutmayın referans noktanız özünüz ve O SONSUZ SINIRSIZ.
Gerçek ve kalıcı mutluluk yolunda özünüz kutup yıldızınız, pusulanız hedefleriniz olsun.